THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES

23 Eylül 2010 Perşembe

Bilinçaltında Gezintiler 1

Eğer okuyan biri varsa sözüm ona: Bunlar benim bilinçaltımda gelen yazılar. Benim dışımda insanların da anlaması biraz zor. Hatta çoğu zaman ben bile anlamıyorum. :) İsteyen okusun, anlamaya çalışsın.

Aslında ne yazacağımı bilmiyorum tam olarak. Sadece yazmak istiyorum işte. Kendi kabuğumu yeniden örüyorum bugünlerde. Muhtaç mıyım, güçlü mü bilmiyorum. Olgunum diyorum kendi kendime; ama aslında ben bir çocuk olmak istiyorum. Bir çocuk gibi istediğimi yaptığımda yine o diğer kişilik geliyor karşıma. Susuyorum. Gülümsüyorum sonra. ''Daha ne kadar yaşatacaksın o küçük kızı?'' diye soruyorum kendime. Küçük kızın ise gözleri hep yaşlı. Çünkü sadece çocukken yapabilirmiş bunu. Küçük bir kızken varmış ağlamaya izni. Artık yok... Küçük kız özgür kalmak istemiş; büyük olan izin vermemiş. Masal böyle süregelmiş. Bir gün kaçmış küçük kız kapalı tutulduğu odadan. Koşmuş koşmuş, sonra kaybolmuş. Koşmak güzelmiş özgürce ama doğru olmayan bir şeyler varmış. Sonra büyük kız gelmiş yanına. ''Bu gece keyfini çıkar demiş özgürlüğün; yarın sabah geri döneceksin odana.'' Küçük kız istemeye istemeye kabul etmiş. Biliyormuş çünkü doğru olanın bu olduğunu. Ne de olsa özgürlük demek, yaralanmayı göze almak demekmiş. Dayanamazmış ki küçük kızın ipek teni dikenlere. Korkmuş küçük kız. İşte bu yüzden kabul etmiş anlaşmayı. Koşmuş durmuş küçük kız gün doğana kadar. Sonra karanlık odasına geri dönme vakti gelmiş. Küçük kız arkasına özlemle bakmış. Uzun bir zaman göremeyecekmiş bu çiçekleri. Elveda demek istemiş çiçeklere, diyememiş. Tıkanmış işte boğazına bir şeyler. Girmiş odasına, olmuş büyük bir kız. Dışarıda ise büyük kız hüzünlüymüş. Kapatmak istemiyormuş küçüğünü bu odaya. Ama bu onu korumak içinmiş. Ne de olsa o daha kırmızı yanaklarıyla küçük bir kızmış. Büyük kız küçüğüne bakmış. Ne kadar narin, ne kadar da renkliymiş. Ama büyük kız da huzurluymuş. Çünkü küçüğünü çıkarması gereken zamanı biliyormuş. Bekliyormuş küçüğüne kavuşacağı zamanı. Gülümsemiş kendi kendine. ''Gün geldiğinde her şey çok güzel olacak'' demiş. Biliyormuş çünkü; o gün geldiğinde hayal ile gerçek bir olacak, küçük ile büyük kavuşacakmış.

0 yorum: