THOUSANDS OF FREE BLOGGER TEMPLATES

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Yolumuz Uzun

Bölüm 1:

Eratian (Empyrean ile):

Mısır'da piramidlere bakıp Peru'da Machu Picchu içinde gezineceğiz, Çin Seddi üzerinde dans edip Victoria Şelaleri altında öpüşeceğiz...

Andromeda:

Italya'da her türlü özel yemeği tatmak, Ispanya'da bir bara gidip Ispanyollarla kaynaşmak, Strasbourg'ta şarap tadıp en beğendiğimi almak, Brugge'de bol bol fotoğraf çekmek istiyorum...

Irvin:

Karayipler'de Zeynep ile bir bungalowda yaşamak isterdim...

Mesta:

Miami ve civarında Cessna tipi bir uçakla uçmak, Google'ın Amerika'daki ofisinde çalısmak istiyorum... Ve Şam'da künefe yemek... Kaçmaz...

Orion:

Rio'da Rock n Rio festivaline katılmak, tercihen Iron Maiden izlemek istiyorum. Maldivler'de köpekbalıklarıyla yüzmek istiyorum...

Absinthminded:

Bergen'e gidip (Norveç) sokakta ''laheyya!'' diye bağırmak istiyorum. Kuzey ışıkları eşliğinde çayımı yudumlamak istiyorum...Isveç'te 'free hugs' t-shirt'ü giyip herkesin bana sarılmasını istiyorum...

Chaplin:

Kenya'ya gidip safari yapmak, Japonya'ya gidip gerçek bi geisha bulmak, Cannes'a gidip film festivaline bi şekilde girmek istiyorum!

21 Ağustos 2009 Cuma

Matien ve Halerie

Bölüm 2: Succubus'ların* Hikayesi

Succubus'lar bir tür iblislerdi ve erkekleri cezbederek yaşarlardı. Onların özelliği güzel bir kadın şekli almak, erkekleri tahrik etmek ve yaşanan ilişki boyunca karşılarındaki erkeğin enerjisi almaktı. Onların beslenme şekli buydu... Vampirlerle benzerlerdi aslında; sadece kan yerine bu yöntemi kullanıyorlardı. İlişki boyunca enerjisi emilen erkek ya hareket edemez hale geliyor ya da ölüyordu.

Bu yüzden succubus'lardan çok korkuluyordu. Bir dönem güzel kadınlar yakılmaya başlanmıştı. Hatta kurunun yanında yaş da yanıyordu. Güzel kızlardan bazıları succubus olmakla suçlanıyor ve cezalandırılıyordu. Sayıları azaldıkça onları yakalamak daha kolay hale gelmişti. Ancak insanların açgözlülüğü onları yakmalarına engel olacaktı. Dönemin güçlü ve kötü insanları succubus'ları birer birer yakaladılar. Onların yerine masum kızları yaktılar. Böylece onları ölmüş gibi gösterip, kendi istekleri için kullanabileceklerdi.

Gizli işlerini yapmak artık çok daha kolay olmuştu. Çünkü bir succubus'a karşı koymak neredeyse imkansızdı. Succubus'lara öldürmek istedikleri kişileri söylüyor, bunun karşılığında yaşamalarına izin veriyorlardı. Elbette ki kaçmaya çalışanlar oldu. Ancak yakalandıklarında büyük işkencelere maruz kaldılar.

Ve içlerinde en güzel olanın ismi ise Halerie'ydi. Mükemmel bir katildi. Duyguları yoktu ve erkekleri cezbetmesi çok daha kolaydı. İşini yapıyor ve geri dönüyordu. Bu kızıl saçlı güzel, ırkının en önemli kişisiydi.

Güzeller güzeli Halerie...

----------------------------------------------------------------------

*Succubus'un çoğulu aslında Succubi'dir.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Matien ve Halerie

Bölüm 1: Ent'lerin hikayesi

Ent'ler elflerden biraz sonra yaratıldılar. Aslında bir dev türüydüler; ancak görünümleri ağaca benzemekteydi. Kültürleri son derece gelişmiş varlıklardı. Öyle ki kendi dilleri bile vardı. Bu ihtişamlı varlıkların bir başka özelliği ise çok uzun bir hayata sahip olmalarıydı. Ancak ölümsüz değillerdi ve ent kadınları uzaklara gittiğinden soyları tehlikedeydi.

Yüzyıllar süren hayatlarında savaşı ve barışı gördüler. Ancak onları en çok korkutan insanlardı... Orta Dünya'daki ırkların soyları birer birer tükeniyordu. Bunlar olurken insanların egemenliği yükseliyordu. Ve ne yazık ki insanoğlu elflerin bilgeliğine ve iradesine sahip değildi. Her zaman daha fazlasını istiyordu. Bir zamanlar Orta Dünya'nın kurtarılmasına yardımcı olan bu ırk, şimdi Orta Dünya'yı kendi elleri ile mahvediyordu. Ve türler azalmaya devam ederken, sıra Ent'lere geliyordu.

Ent'ler konseylerini topladılar ve bir karar aldılar. Kadınlarını bulana kadar ormanlarda saklanacak, ağaç gibi davranacaklardı. Ama zamanla ağaçlar da yokolamaya başladı. İnsanlar ağaçları yok edip kendilerine bina yapmaya başlamışlardı. Ent'lerin saklanmaları zorlaşıyordu. Çoğu saklanırken ağaca dönüşmüştü. Çünkü bir Ent uzun süre kıpırdamadan durursa ağaca dönüşebilirdi. Ve bazıları da saklanmak için şekilden şekile girmiştir. Yıllar geçtikçe vücutlarında değişiklikler olmaya başladı. O heybetli varlıklar; küçülmeye, insanlaşmaya başladılar. Bazıları buna dayanamadı, hayatına son verdi. Ent'lerden geriye çok az bir kısım kaldı...

Zamanla bu kalan Ent'ler insanların boyuna indiler. Vücutları insan şekline girdi. Sadece tenleri insan teni değil, odundandı. Benliklerini korumalarını sağlayan bir tek bu kalmıştı. Ama yaşamlarının sonlarına geliyorlardı. Bir Ent için bile çok uzun bir yaşam sürmüşlerdi. Sayıları giderek azalıyordu. Ta ki bir kişi kalıncaya kadar...

Matien...